EYYUB ALEYHİSSELAM:
Kur'an-ı kerîmde adı
geçen peygamberlerden.
Allahü teala Kur'an-ı
kerîmde mealen buyurdu ki:
Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere
vahy ettiğimiz ve İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a ve Yakub'a, evladlarına, Îsa'ya,
Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahy eylediğimiz ve Davud'a Zebur
verdiğimiz gibi (Habîbim) şüphesiz sana da biz vahyettik. (Nisa suresi: 163)
Bir kimse Resulullah'ın
sallallahü aleyhi ve sellem mescidine girdi veEyyub aleyhisselam ile ilgili
bazı sorular sordu. Peygamber efendimiz ağladı ve buyurdu ki: "Allahü
tealaya yemîn ederim ki, Eyyub (aleyhisselam) beladan inlemedi, sızlanmadı.
Ayakta namaz kılmak istedi. Duramadı düştü. Hizmette kusur görünce; "Bana
gerçekten hastalık isabet etti" dedi. (Hadîs-i şerîf-Hamîd-i Tavîl)
Hazret-i Eyyub,
insanların en uysalı, en sabırlısı ve en çok gadabını (öfkesini) yenen idi.
(Hadîs-i şerîf-Ramuz-ül-Ehadîs)
Hazret-i İshak'ın oğlu
Iys'ın neslindendir. Şam civarında yaşayan İsrailoğullarına peygamber
gönderildi. Onları Allahü tealaya îman etmeye ve ibadete çağırdı. Bu uğurda çok
zahmet çekti. Kendisine yedi kişi îman etti. Malı ve serveti çok olan Eyyub a
leyhisselam Allahü tealaya çok şükrederdi. Allahü teala onu imtihan etmeyi
diledi. Mallarını, çeşitli vesîlelerle elinden aldı. Oğullarının bir zelzele
ile canlarını aldı. Şeytanın değişik suretlere girerek ona vesvese vermeye
çalışması karşısında şükür, sabır ve metanetinden hiç bir şey eksilmedi. Daha
çok sabır ve şükretmeye başladı. Allahü teala onun bedenine hastalık vererek
imtihan etmeyi murad etti. Eyyub aleyhisselamın hastalığı gün geçtikçe
şiddetlendi. Hanımı Rahime hatundan başka bütün yakınları ve dostları onu terk
ettiler. Hanımı onu şehrin dışına çıkararak hizmetine devam etti. Hazret-i
Eyyub hastalığına rağmen, gelip geçen insanlara Allahü tealayı hatırlatarak
sabır ve şükrü tavsiye etti. Yedi yıl dert ve bela içinde kaldığı h alde,
halinden hiç şikayet etmedi. Sabrı darb-ı mesel oldu. Allahü teala onu tekrar
sağlığına kavuşturdu. Hastalıktan kurtulduğu gecenin seherinde ah edip
ağladığında, sebebi soruldu. Her gece seher vaktinde "Ey bizim hastamız,
nasılsınız?" diyen sesi artık duymaz oldum. Onun için ağlıyorum"
buyurdu. Malları kendisine yeniden ihsan edildi. Vefat eden çocukları kadar
çocuğu oldu. Ömrünün sonunda en olgun evladı olan Havmel'i vasî tayin etti.
Vefat ettiğinde techîz ve tekfîninin (kefenleme) onun tarafından yapılmasını
vasiyet etti. Yüz kırk yaşında iken Şam civarındaki Beseniyye denilen yerde
vefat etti. Kabri oradadır. (İbn-ül-Esîr, Taberî)